30 Aralık 2015 Çarşamba

Kadının Bedenine Devlet Etkisi

Durmak yok utandırmaya devam.. 

Utançtan yerin dibine geçmeye sebep olacak bir silsile daha eklendi... 

3 çocuk - 5 çocuk talep edilirken kadını bir üreme makinesi olarak görmek, kendi bedensel bütünlüğüne dokunulmasının yolunu açmak gün geçtikçe meşrulaşıyor ülkemizde. 

Aslında en başa da dönüp bakmak lazım belki; Kadın Bakanlığını, Aile Bakanlığına çevirirken de aynı zihniyet bize bir şeyler söylüyordu: 'Kadın önemli değildir, önemli olan ailedir, kadınlar da bu sistem içinde çocuklara bakarak zaten misyonlarını tamamlıyorlardır.' Sonra bir açıklama daha, 3 çocuk yetmez 5 olsun hem artık kadınların tam otomatik çamaşır makineleri var ve hazır çocuk bezleri. Kirlenince katlayıp çöpe atıyormuşuz. Kadınlar şimdi çok rahatmış...

Devamı gelir hem de acı bir gerçekle de bağdaştırılarak: Her kürtaj bir Uludere'dir. Uludere'de yaşananların üstünü örtmek için ya da bir zihniyetin dışa vurumu... İkisi için de söylenebilecek çok şey var aslında... 

Ama biz şimdilik kürtaj mevzusundan bahsedelim.


Anne olmak, planlanarak yapilan bir seydir. Haydi döllendim oldu denmez, denmemeli. Bunun uygun zamanı var, maddi şartları var ne bileyim vitaminleri var. Aman her çocuk rızkıyla gelir şeklinde ancak (önünü alamadığımız) değişik eğitim sistemlerini üzerlerinde deneneceği nesiller gelir. Biz, doğacak çocuklarımızın daha uygun şartlarda doğmuş, okuyan, araştıran, öğrenen, eleştiren, merak eden, bilime inanan, özgür insanlar olmasını istediğimizden, anne ve baba olmayı buna hazır olduğumuza inandığımız zaman dünyaya getirmeyi planlıyoruz. Tabi buna izin verirseniz.

Kürtaj bir zorunluluktan doğan, köprüden önceki son çıkıştır. Şimdi; kürtajın etik olup olmamasından ziyade böyle bir konuda yasağın gelmesidir asıl sorun. Asıl sorun kadınların, karnında taşıdıkları bebek adayından bile değersiz olmasıdır. Sanıyor mu ki Başbakan, kadınların güle oynaya kürtaj yaptırdığını? Maddi durum, sosyal durum, ya da aslında bütün bunları açıklamaya bile gerek yok; kadınların kendi bedenleri üzerindeki tasarrufudur aslolan. 

Sayın Başbakanın bilhassa kadınların bedeni üzerinden siyaset yapıp (ki kendisi bunu yapmadığını söyler durur, bir de yapsa..) onun haklarına bu şekilde müdahale etmesi güçlü olanın güçsüz olan üzerindeki tasarrufudur. Ve aslında bir çeşit tecavüzdür. Devletin kadına zaten dolaylı olarak zarar verdiği aşikarken bunlara bir yenisini daha eklemektir.


Kadının bedenine kendi isteği dışında yapılan her türlü müdahale de tecavüzdür. Namus bekçiliği yapmak, kürtaj yasağı getirmek, sezaryen yapma demek, 3çocuk-5çocuk istemek tecavüzdür. Kişi kendi bedeniyle ilgili ne yapacağını, kiminle hangi pozisyonda sevişeceğini, ne giyeceğini- giymeyeceğini, baş örtüsü takıp takmayacağını, erkekle mi kadınla mı sevişeceğini ve hatta sevişme sonrası hamilelik oluşursa o hamilelikle ilgili ne yapacağına kendi karar vermelidir.

Kürtaj yasağı ile kürtaj kararı arasındaki ince çizgiyi iyi okumak lazımdır. Kürtaj kararı tartışılabilir, kürtaj yasağı kabul edilemez. Bu yasak gelirse (ki ben ümitliyim bu tarz konuları jet hızıyla meclisten geçirirler, ruhumuz duymaz) parası olan yurt dışına; parası olmayan için hadi bakalıım intiharlar, sağlıksız koşullarda kürtajlardan dolayı kadın ölümleri.. Hoop gitti kafa.. Zaten hamile kalmadan önce düşünecekti (namus meselesi, su testisi su yolundalar, zaten dekolte de giyiyordu, vb.)...

Anne olmak ataerkil toplumlarda, kadın ve erkek aile içi sorumluluklarını eşit bir şekilde paylaştırılmadığından kadının aleyhine işleyen bir yükümlülüktür. Kürtajı yasaklayınca cezalandırılan erkek değil kadın olacaktır. Ceza olarak bebek doğmalı ve kadın tüm planlarını/sosyoekonomik durumunu bir kenara bırakıp bebeğe bakmalıdır. Zaten kadın aile içinde vardır. Kaburga kemiğinden yaratılmış kadın çok şükür ki bundan memnun olacaktır. Diğer yandan kürtaj yasağı, sadece evlilerin devlete ucuz iş gücü temin etmesi için önerilmiyor; evlilik dışı seksi de kontrol altına almak istiyor. 

Dünya daha iyi bir yer olabilirdi; bu tarz parlak (kürtaj yasağı) fikirler olmasaydı. Muhafazakar toplumumuz biraz daha kadını da birey olarak görebilseydi. Biraz daha bakış açılarını geniş tutabilselerdi. 

O kadar bir şeylere karışmak istiyorsan, mesela ne bileyim kadın cinayetlerinin faillerine caydırcı cezalar verip kadına karşı şiddeti önleyici politikalar getirebilirsin. Tecavüze, tacize karşı kanunları revize edebilirsin. Sığınma evi sayısını olması gereken seviyeye yükseltebilirsin. Kız ve erkek çocuklarının okullaşmasını aynı orana getirebilirsin. Çocuk istismarını, ensest ilişkiyi yok edebilirsin. Ücretsiz kreş imkanı sunabilirsin. 

Ama en öncesinde, kadını 'kadın' olarak, 'birey' olarak görebilirsin. 
Kürtaj yasağını yasalaştıracağına mevcut talepleri göz önünde bulundurabilirsin. 

Kim bilir belki o gün şirinleri bile görebilirsin.

8 Mart Yaklaşırken...


Bu ülkede dünyanın utancından yerin dibine geçmesine sebep olacak kadar kolay yapılan şeyler var. Mesela kadın öldürmek gibi ya da nefret söyleminde bulunabilmek gibi.. Kadınlara, çocuklara ve hayvanlara tecavüz etmek gibi… Üstelik bu liste mide bulandırarak uzayabilir.

Nasıl profesör olunur bilmiyorum, belki sansür uygulamasaydı bilirdim. Ama profesör olununca neler yapılabilir biliyorum. Mesela kadınlara “dekolte giyersen tecavüz ederler” denilebilir, üzerine çıkan tartışmada “ben tacizde iki tarafın da suçlu olduğu durumdan bahsettim” diyerek taciz kelimesinin tanımları zorlanabilir. Üzerine derslere girip çıkmaya devam edilebilir.

Nasıl köşe yazarı olunur bilmiyorum. Köşe yazarı olununca neler yapılabilir biliyorum. Mesela kadınların tamamı veya tercihe göre bir kısmı aşağılanabilir. Bankamatik kuyruğu yaratmış kadının aslında banka kartını ilk kez kullandığı es geçilerek (ki kadınların maaş kartları eşlerindedir) kadınlar ile ilgili 'teknolojiden anlamıyor' denilebilir. Çeşitli kadınlar için “dağa çıkarıp seks kölem yapardım.” veya “kara kuruydu”, “sesi cırtlaktı” ya da “farklı düşünceleri anlamaya çalışmak da onların kısa boylarını çok çok aşar.” denilebilir. Sonra da aynı köşede yazmaya devam edilebilir.

Nasıl başbakan olunur bilmiyorum. Ama başbakan olununca neler yapılabilir biliyorum. Kadınlara 3 çocuk doğurma, kaymakamlara evlenme, polislere de emekçilere, öğrencilere ve diğer eylemcilere saldırma emri verilebilir. Kadınlar günü öncesi dayak yiyen kadınları haber yapan basına kızılabilir, bizim kültürümüzde kadının üzerinden siyaset yapmanın olmadığı kendini dinleyen kitle tarafından teyit ettirilebilir. Sonra da “istismarın, ucuz işgücünü, terörün, törenin baskısı altında kalan kadınları selamlıyorum” cümlesi kurularak durmadan yola devam edilebilir. Kadın mı kız mı belli olmadığını önce 'düşünüp' sonra açıklamalarında konu bekarete gelebilir.

Nasıl polis olunur bilmiyorum. Ama polis olunca neler yapılabilir biliyorum. Mesela oturma eylemi yapan Cumartesi Annelerine “Gidin evinizde oturun!” diye bağırılabilir, çeşitli eylemlerde müdahele edilen kadınlar saçından tutulup sürüklenebilir, gelişine tekmelenebilir. Hamilelerin bebeği düşürülebilir. Sonra da çıkarılan davalardan ceza almadan kurtulunabilinir. Kamera kaydına alınan karakoldaki şiddete rağmen evet, aynen mesleğe devam edilebilir.

Nasıl katil, tecavüzcü veya işkenceci olunur bilmiyorum. Ama bunlardan biri olunca neler yapılabilir biliyorum. Kıskanma bahanesiyle eşinin suratına kezzap atılabilir, namus gerekçesiyle kardeşin ya da ablan öldürülebilir ve neden ve nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde kundaktaki bebekten, 70 yaş üstü yaşlısına, fiziksel ve zihinsel engellisine kadar, kadın, erkek, hatta hayvan demeden tecavüz edilebilir. Tüm bu suçlamalar hafifletici gerekçeler gösterilerek yanınıza kar kalabilir.

Türkiye'de yaşayan bir kadınsanız eğer, 7 yıl önce şiddet görme ihtimali/gerçekliğine %1400 oranında daha yakınsınız. Mesela 2011'de koruma talep ettiği, savcılığa veya polise şikayette bulunduğu ya da sığınmaevlerine yerleştirildiği halde 11 kadın öldürüldü, 3 kadın ağır yaralandı. Bravo! Hı, kimi zaman da şikayet ettikleri erkekle nikahı olmadığı için kadının koruma talebi reddedildi, kimi zaman yeterli önlem alınmadığı için kadınlar öldürüldü.

Tüm kadınların %25i fiziksel şiddete uğruyor. Bu kadınların %75i eşleri tarafından şiddete mağruz bırakılıyor.Ve günler geçtikçe bu oran artıyor.

Cinayet sonucu ölen kadınların yarısından fazlasının katili eşleri.

Tecavüze uğrayanların yarısı 18 yaşının altında ve %10u erkek çocuğu.

Her 4 kız çocuğundan biri cinsel şiddet mağduru.

5 ile 10 yaş aralığındaki çocukların yarısından fazlası, 10 ile 16 yaş aralığındaki çocukların %40ı ensest mağduru. Ensesin faillerinin %50si öz baba ve gerisi de amcalar, eniştleler, ağabeyler, dedeler ve dayılar.

Şiddet paraya, yaşa, eğitime, yöreye… bakmıyor.

Ve ben biliyorum kadın olmak çok zor.

Zorunluluğun istek haline dönüşmediği 8 Martlar diliyorum!

17 Mayıs 2012 Perşembe

elimden hiç bir şey gelmez, hiç bir çarem yok.

İnsanın en sevdiğinin rutin olarak acı çekiyor olmasını bilmesi ve hiç bir şey yapamaması, onu görememesi, ona dokunamaması, onun uzağında olması, ona onu ne kadar sevdiğini anlatamaması kadar zor ve dayanılmaz bir şey yok şu hayatta...

Hayatımı anlamlandırmaya çalışırken neleri yitirmişim diye soruyorum kendime.. Diğer yandan bir pişmanlığım da yok aslında... Sadece üzülüyorum ve bu üzüntümü düzeltebilecek hiç bir şey yok..

Her duyguyu tam zamanında yaşamak gerektiğini bilirim ama yapamıyor insan..

http://www.youtube.com/watch?v=HuEJsr8HW_Y&feature=fvwrel




7 Eylül 2011 Çarşamba

Everything but little little, into the middle (:







Bu listeyi burada yayınlayayım diye uzun zamandır düşünüyordum.. Hasbelkader fizy yeniden kapanırsa, 'neler dinliyor idim ben?' sorunsalına tekrar düşmeyeyim diye..

-Öncelikle- nostaljik olan her şeyi o kadar severim ki!









Feel the Nostalgia (:

1- Senden Başka! - Füsun Önal - http://fizy.com/#s/1ahgaj
2- Bim Bam Bom! - Yasemin Kumral - http://fizy.com/#s/1ahgai
3- Birisine Birisine - Nil Burak - http://fizy.com/#s/1agqqn
4- Yere Bakan Yürek Yakan - Ajda Pekkan - http://fizy.com/#s/1ahgaf
5- Bal Gibi Olur! - Asu Maralman - http://fizy.com/#s/1agqqq
6- Küçük Kız - Ayça ve Elma Şekerleri -http://fizy.com/#s/1ahgan
7- Boşvere Boşvere.. - Salim Dündar - http://fizy.com/#s/1agqqo
8- El Bebek Gül Bebek - Emel Sayın - http://fizy.com/#s/1agmbv
9- Olmaz Böyle Şey! - Yeşim - http://fizy.com/#s/1aimuo
10- Rüyalar Gerçek Olsa - Emel Sayın - http://fizy.com/#s/1ai2va
11- Son Gülen - Emel Sayın - http://fizy.com/s/1agmel
12- Param Yok Pulum Yok - http://fizy.com/#s/1088x5
13- Bana Yalan Söylediler - Semiramis Pekkan - http://fizy.com/#s/101o3av
14- Vurulmuşum - Fikret Kızılok - http://fizy.com/#s/1ajdpr
15- Güzelliğin On Para Etmez - Hümeyra - http://fizy.com/#s/1aiguj
16- Süleyman Hep Başbakan - Fikret Kızılok - http://fizy.com/#s/1al8xj
17- Memleket Kokulu Yarim - Zülfü Livaneli - http://fizy.com/#s/1aijos
18- Sevdim Bir Genç Kadını - Esin Engin - http://fizy.com/#s/3w4dn3
19- Bu Kalp Seni Unutur Mu? - Fikret Kızılok -http://fizy.com/#s/1aif12
20- Gönül Salıncağı - Erkin Koray - http://fizy.com/#s/1ahspb
21- Çöpçüler - Erkin Koray - http://fizy.com/#s/1aibkf
22- Yeter ki - Fikret Kızılok - http://fizy.com/#s/1aitcl
23- Böyle Bir Kara Sevda - Selma Hünel - http://fizy.com/#s/1osgei
24- Ayrılık - Leman Sam - http://fizy.com/#s/1m2t68
25- Bir Günah Gibi - Ajda Pekkan - http://fizy.com/#s/1ah6go
26- İnsanoğlu - Doğan Canku - http://fizy.com/#s/1aj9h1
27- Sana Böyle N'oldu Yar? - Esra Dalfidan - http://fizy.com/#s/1t5ub3
28- Gönül - Fikret Kızılok - http://fizy.com/#s/1ae5nr
29- Çaresizim - Funda - http://fizy.com/#s/1ah0nu
30- Bu Son Olsun - Cem Karaca - http://fizy.com/#s/1aj8i6
31- Hançer - Ajda Pekkan - http://fizy.com/#s/1ajeql
32- Palavra - Ajda Pekkan - http://fizy.com/#s/1f9xrd
33- Senin Aşkına Hiç Doyum Olmaz - Yıldırım Gürses - http://fizy.com/#s/1aix5l
34- Günler Aylar - Aydın Tansel - http://fizy.com/#s/1ahgay
35- Yalancı Dünya Gibi Yalancısın Sevgilim - Emel Sayın - http://fizy.com/#s/1262hn
36- Aşk Defteri - Ayla Dikmen - http://fizy.com/#s/1ahenq
37- Delisin Delisin - Cici Kızlar - http://fizy.com/#s/1p4ys4
38- Fabrika Kızı - Alpay - http://fizy.com/#s/1ahuby
39- Deniz Ve Mehtap - Dario Moreno - http://fizy.com/#s/1agpsb
40- Hoşgör Sen - Ajda Pekkan - http://fizy.com/#s/1ahimg
41- Kim Ne Derse Desin - Ajda Pekkan - http://fizy.com/#s/12twwm
42- Olmalı Mı Olmamalı Mı - Bülent Ortaçgil - http://fizy.com/#s/1ajbuc
43- Sen Gidince - Beyaz Kelebekler - http://fizy.com/#s/1gu3a2
44- Bu Ne Dünya Kardeşim - Beyaz Kelebekler - http://fizy.com/#s/1gtqri
45- Gençlik Başımda Duman - Güzin İle Baha - http://fizy.com/#s/1ahgak
46- Unutulur - Banu - http://fizy.com/#s/1ah1n5
47- Arkadaş - Melike Demirağ - http://fizy.com/#s/1vpxq4
48- Arkadaşımın Aşkısın - Juanito - http://fizy.com/#s/1aiqrn
49- Aşk Eski Bir Yalan - Kamuran Akkor - http://fizy.com/#s/1h02gn
50- Bak Bir Varmış bir Yokmuş - İlham Gencer - http://fizy.com/#s/1aiu56
51- Olmaz Olmaz Bu İş Olamaz - Nermin Candan - http://fizy.com/#s/1aheo2
52- Çapkınım Hovardayım - Nermin Candan - http://fizy.com/#s/17erni
53- Sultan-ı Yegah - Nur Yoldaş - http://fizy.com/#s/1ajbsk
54- Affetmem - Funda - http://fizy.com/#s/12ippw
55- Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş - 3 Hürel - http://fizy.com/#s/1aja74
56- Kördüğüm - Hümeyra - http://fizy.com/#s/1aigup
57- Oh Olsun - Füsun Önal - http://fizy.com/#s/1aidlr
58- Rüzgar Gibi Geçtin - Gökben - http://fizy.com/#s/2ydm23
59- Aşkın Gözü Kör Mü Acaba?- Rana Alagöz - http://fizy.com/#s/1aiu4t
60- Bana Yalan Söylediler - Semiramis Pekkan - http://fizy.com/#s/1bki6r
61- Her Şey Bitmiştir Artık - Rana Alagöz - http://fizy.com/#s/1agpuc
62- Her Şey Seninle Güzel - Zerrin Özer - http://fizy.com/#s/2edeep
63- Sev Kardeşim - Şenay - http://fizy.com/#s/1267wb
64- Tatlı Dillim Güler Yüzlüm - Selda Bağcan -http://fizy.com/#s/1ttcn9
65- Son Verdim Kalbimin İşine - Seyyal Taner -
66- Unutama Beni -Esmeray - http://fizy.com/#s/1aimuu
67- Hayırdır İnşallah -Uğur Akdora - http://fizy.com/#s/1agrgo
68- O Yaz - Zerrin Özer - http://fizy.com/#s/1457d2
69- Ah Nerede - Füsun Önal - http://fizy.com/s/1agpt8




Zevk-i Fasıl (:
1- Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun - Nalan Altınörs - http://fizy.com/#s/1ai4la
2- Kimseye Etmem Şikayet - Şevval Sam - http://fizy.com/#s/1ahx5r
3- Gözlerin Bir İçim Su - Emel Sayın - http://fizy.com/#s/1aiwam
4- Ben Her Gece Sarhoşum - Şevval Sam - http://fizy.com/#s/1polxr
5- Ben Seni Unutmak İçin Sevmedim - Zeki Müren - http://fizy.com/#s/1aht4w
6- Benzemez Kimse Sana - Müzeyyen Senar - http://fizy.com/#s/1aiyg2
7- Kadehinde Zehir Olsa - Melihat Gülses - http://fizy.com/#s/1aibdj
8- Dalgalandım Da Duruldum - Müzeyyen Senar - http://fizy.com/#s/1aiyg5
9- Duydum Ki Unutmuşsun - Emel Sayın - http://fizy.com/#s/1ahgbl
10- İnleyen Nağmeler - Behiye Aksoy - http://fizy.com/#s/1aj0r2
11- Beklenen Şarkı - Zeki Müren - http://fizy.com/#s/1ags1a
12- Sakın Geç Kalma Erken Gel - http://fizy.com/s/3eumis
13- Hatırla Ey Peri - Özdemir Erdoğan - http://fizy.com/s/1ip165
14- Nasıl Geçti Habersiz? - Samime Sanay - http://fizy.com/s/1airwk
15- Sevmekten Kim Usanır? - Müzeyyen Senar - http://fizy.com/s/1eltmu
16- Ada Sahilleri - Umut Akyürek - http://fizy.com/s/12dfwt
17- Muhabbet Bağına Girdim Bu Gece - http://fizy.com/s/1ahxdh
18- İçin İçin Yanıyor - Belkıs Özener - http://fizy.com/s/1ai7tj
19- Vardar Ovası - Müzeyyen Senar - http://fizy.com/s/1aiyg9
20- Eski Dostlar - Zekai Tunca - http://fizy.com/s/1ajcng

Ben o zaman çocuk sayılırdım (:

1- Sen Kaybettin - Bendeniz - http://fizy.com/#s/1lu6qd
2- Aşk Yarası - Burcu Güneş - http://fizy.com/#s/125090
3- Gel Gelinim - Kenan Doğulu - http://fizy.com/#s/1242tt
4- Uçuk Kaçık - Hakan Peker - http://fizy.com/#s/1aje06
5- Pıtı Pıtı - Fatih Erkoç - http://fizy.com/#s/16yh9g
6- Afedersin - Çelik - http://fizy.com/#s/101mpp
7- Elden Yar Olmaz - Hazal - http://fizy.com/#s/1036lu
8- Dert Değil - Metin Arolat - http://fizy.com/#s/1elumi
9- Elveda - Metin Arolat - http://fizy.com/#s/1f9x75
10- Sayenizde - Ercan Saatçi - http://fizy.com/#s/1lugnp
11- Yine Bir Başıma - Metin Arolat - http://fizy.com/#s/1666yd
12- Canımın İstanbul Köşesi - Erdal - http://fizy.com/#s/115d8j
13- Sevdan Bir Ateş - Düş Sokağı Sakinleri - http://fizy.com/#s/1286n4
14- Pervane - Zuhal Olcay - http://fizy.com/#s/1aie1a
15- Yine Aşk Var - Zuhal Olcay -http://fizy.com/#s/1ah28h
16- Ben Seni Sevduğumi - Şevval Sam&Kazım Koyuncu - http://fizy.com/#s/1ahl5x
17- Hovarda - Emel Müftüoğlu - http://fizy.com/#s/1ai4uj
18- Sensiz Olamam - Fatih Erkoç - http://fizy.com/#s/1ajgk7
19- Allah Görür - Demet Sağıroğlu - http://fizy.com/#s/104jr8
20- Bal Böceği - Barış Manço - http://fizy.com/#s/1aj8v0
21- Sensiz Olmaz - Bülent Ortaçgil&Teoman - http://fizy.com/#s/1ahvmk
22- Aldatıldık - Rengin - http://fizy.com/#s/1ai506
23- Gördüğüme Sevindim - İlhan Şeşen - http://fizy.com/#s/1khvit
24- Martı - Ezginin Günlüğü - http://fizy.com/#s/1aj9op
25- Aşk Belası - Gökhan Tepe - http://fizy.com/#s/1aiu16
26- Yara - Sertab Erener - http://fizy.com/#s/103h80
27- Deliler - Yeni Türkü - http://fizy.com/#s/12txt0
28- Oyalama Artık - Candan Erçetin - http://fizy.com/#s/103pq3
29- Umrumda Değil - Candan Erçetin - http://fizy.com/#s/12g6yk
30- Dinle - Şebnem Paker - http://fizy.com/#s/115rc0
31- Bum Bum Bum - Seden Gürel - http://fizy.com/#s/102od8
32- Kara Sevda - Barış Manço - http://fizy.com/#s/1aj34q
33- Sevmek Zamanı - Oya&Bora - http://fizy.com/#s/101pm0
34- Kaçın Kurası - Sibel Tüzün - http://fizy.com/#s/2b6vfh
35- Beni Bırak - İzel - http://fizy.com/#s/1h4xud
36- Hey Yıllar - Leman Sam - http://fizy.com/#s/1aimdd
37- Yelken - İzel - http://fizy.com/#s/14vocr


Bunlar da bana kendini sevdirir (:

1- Fairytale Gone Bad - Sunrise Avenue - http://fizy.com/#s/3w6jxh
2- Kimse Bilmez - Mehmet Güreli - http://fizy.com/#s/1ai4la
3- Hoşgeldiniz - Hande Yener - http://fizy.com/#s/1ai0hd
4- Saydım - Ogün Şanlısoy - http://fizy.com/#s/1ai8xs
5- Hayat Neden Şekil Yapıyor? - Feridun Düzağaç -http://fizy.com/#s/1gr27a
6- Nights in White Satin -The Moody Blues - http://fizy.com/#s/1lssql
7- Dokunma Bana - Zeynep Casalini - http://fizy.com/#s/1ahy1k
8- Günebakan - Yeni Türkü - http://fizy.com/#s/1mau8i
9- Paint It Black - The Rolling Stones - http://fizy.com/#s/20jsaq
10- Yani - Emre Altuğ - http://fizy.com/#s/10473e
11- Twist In My Sobriety - Tanita Tikaram - http://fizy.com/#s/104jvj
12- Bu Gece - Demet Sağıroğlu - http://fizy.com/#s/1l0k28
13- Baby Hit Me One More Time - Travis -http://fizy.com/#s/126wan
14- Hala Aşk Var Mı? - Redd - http://fizy.com/#s/1ahm2f
15- Bana Biraz Renk Ver - Sıla - http://fizy.com/#s/1ah040
16- Home - Edward Sharpe And Magnetic Zeros - http://fizy.com/#s/1h53ug
17- Hayde - Kazım Koyuncu - http://fizy.com/#s/1hap2o
18- Beyaz Mendil - İbrahim Tatlıses - http://fizy.com/#s/1ai09g
19- Alejandro - Lady Gaga - http://fizy.com/#s/1fhnxq
20- Zaferlerim - Demir Demirkan -http://fizy.com/#s/2b7hq8
21- Erkek Güzeli - Sezen Aksu - http://fizy.com/#s/103j8w
22- Eylül Akşamı - Bülent Ortaçgil - http://fizy.com/#s/1j8xs9
23- Sick And Tired - Anastacia - http://fizy.com/#s/1dldfk
24- Shape Of My Heart - Sting - http://fizy.com/#s/16n5jf
25- You Know I'm No Good - Amy Winehouse - http://fizy.com/#s/16kky2
26- Cevapsız Sorular - Manga -http://fizy.com/#s/1agy5q
27- Kaybettik Severken - Ogün Şanlısoy - http://fizy.com/#s/12dd27
28- Bang Bang - Cher - http://fizy.com/#s/3w3p7u
29- Yanmışım Sönmüşüm Ben - Sezen Aksu - http://fizy.com/#s/1ai0po
30- Start Wearing Purple - Gogol Bordello - http://fizy.com/#s/1978tm
31- Never There - Cake - http://fizy.com/#s/1dlt0c
32- Miss California - Dante Thomas - http://fizy.com/#s/1hr2n4
33- Whenever Wherever - Shakira - http://fizy.com/#s/1dl85e
34- Belly Dancer - Akon - http://fizy.com/#s/1acf6s
35- Bu Böyle - Sertab Erener - http://fizy.com/#s/1ago92
36- Lemon Tree - Fool's Garden - http://fizy.com/#s/16kcff
37- Dön Demeyi Unuttum - Sıla - http://fizy.com/#s/1ahopm
38- Those Were The Days - Mary Hopkin - http://fizy.com/#s/12d7bc
39- I Will Survive - Gloria Gayner - http://fizy.com/#s/16k2jn
40- Leyla - Ezginin Günlüğü - http://fizy.com/#s/104gmg
41- Hunter - Dido - http://fizy.com/#s/1dl8hb
42- Every Breath You Take - Sting - http://fizy.com/#s/1dek8v
43- Selluka - Ezginin Günlüğü - http://fizy.com/#s/1ajdgg
44- Bu Mudur? - Nil - http://fizy.com/#s/1ai6mb
45- Seviyorum Sevmiyorum - Nil - http://fizy.com/#s/1agu5i
46- Gel Ey Seher - Polat Bülbüloğlu&Şebnem Ferah - http://fizy.com/#s/2b7aaf
47- Neyse - Zuhal Olcay - http://fizy.com/#s/1ah3po
48- Takvim - Sezen Aksu - http://fizy.com/#s/1agvy9
49- Ünzile - Sezen Aksu - http://fizy.com/#s/1ajbac
50- Gidemem - Sezen Aksu - http://fizy.com/#s/1agvxr
51- Son Bakış - Sezen Aksu - http://fizy.com/#s/1aigs2
52- Farkındayım - Sezen Aksu - http://fizy.com/#s/1ajbch
53- Dansöz Dünya - Sezen Aksu - http://fizy.com/#s/1aj6tf
54- İkinci Bahar - Sezen Aksu - http://fizy.com/#s/1aisc5
55- Goodnight Moon - Shivaree - http://fizy.com/#s/3wa5xq
56- Ebruli - Ezginin Günlüğü - http://fizy.com/#s/1aja4p
57- Düşler Sokağı - Ezginin Günlüğü - http://fizy.com/#s/1aj9ol
58- Zor Kadın - Sertab Erener - http://fizy.com/#s/1ahv5i
59- Back to Black - Amy Winehouse - http://fizy.com/#s/16kdv6
60- Bir Fırtına Tuttu Bizi - Elçin Bulut - http://fizy.com/#s/1feqgd
61- Beyaz Giyme Söz Olur - İncesaz - http://fizy.com/#s/1x2olh
62- Yakarım Geceleri - Ahmet Kaya - http://fizy.com/#s/1ajf4u
63- Baba Evi - Aşkın Nur Yengi - http://fizy.com/s/1ajb22
64- Can't Fight The Moonlight - Leanne Rimes - http://fizy.com/s/15lx3e
65- La Isla Bonita - Madonna&Gogol Bordello - http://fizy.com/s/1md2lc

Hepsine teşekkür ederim! Hayatımı daha çekilir kıldıkları için (:

27 Ağustos 2011 Cumartesi

bence..

Ben diyeyim 14 sen de 15 yaşındaydım.. Okuldan çıktığım gibi kendimi otobüse atmıştım.. O kadar yorgundum ki! Walkmanime bir kaset takmış, müzik eşliğinde evin yolunu tutuyordum. Otobüse bindiğim zaman bir tane boş koltuk vardı.. Bir kadın da o boş koltuğuna çantalar torbalar vs. koymuştu. Ben de içimden ' nasıl bir saygısız hareket bu' diye söylenmiştim (evet bunu yaptım). Sonra kadından torbalarını almasını rica edince -işte o zaman- almaya karar vermişti torbalarını..

Oturdum yol devam etti..

Hani bir yerde siz bir şeylere dalmışken -bir anda- herkesin gözünün sizin üzerinizde olduğunu hissedersiniz ya.. İşte ondan oldu bana.. Kulaklığımın birini çıkarttım ve otobüstekilere döndüm.. Bir de baktım ki ne göreyim; bir yaşlı amca binmiş ve ben yer vermemişim diye bütün otobüsü örgütlemiş adeta.. Ne saygısızlığım kalmış, ne haddimi bilmeyişim, ne müzik dinliyor taklidi yapmışlığım, ne ailemin bana bazı şeyleri öğretmeyişi..

Tabi bu sırada yaşlı amcaya -bana nazaran daha yaşlı- biri yer vermiş..

Şok halinde kalakalmıştım. Bir yandan bu tavıra kızıyordum, diğer taraftan 'ama ben belki o amcadan daha yorgunum, kalkacak halim yok ki.. Gerçekten duymadım, fark etmedim.. Fark etsem yer verirdim' diye düşünüyordum.

En başta çantalarını almıyor, saygısız bu diye düşündüğüm kadın bana döndü ve dedi ki:

"Sizin de yorgun olabileceğinizi hiç düşünmüyorlar değil mi?"

O an hem içime bir su serpildi, beni anlayan birileri vardı.. Hem de utancımdan yerin dibine girdim. En azından o otobüstekiler içinde beni tek anlayan kişi hakkında ben nasıl şeyler düşünmüştüm? Nasıl haddim buna müsaade edebilmişti? Çok utandım, halen de utanırım..

O günden sonra kendime söz verdim, kimse ile ilgili tanışmadan bir yargı üretmeyeceğime dair..İnandırdım kendimi, bunun yanlış olduğuna dair.. İnsanları kendi açılarından dinleyip ona göre konuşabilmenin (hatta en iyisi insanların arkasından konuşmamanın) asıl erdem olduğuna ikna ettim kendimi..

Sözümü elimden geldiğince tutmaya çalışıyorum.. Bu benim hikayemdi :) Bir de Enis'in benimle paylaştığı bir hikaye var Geveze'nin.. Olduğu gibi, buyrunuz:






"Bir pastaneye giren on yaşında bir çocuk pastanede servis işleri ile uğraşan hatun kişiye bir pastanın fiyatını sorar.

Çalışan kız 50 kur
uş der. Çocuk cebindeki paraları çıkarır ve sayar. Sonra biraz düşünerek dondurmanın fiyatını sorar. (Bu arada aklı sıradaki müşterilerde olan ve bu durumdan sıkılan kızımız öflemeye püflemeye başlamıştır bile.)

Kız 35 kuruş şeklinde cevap verir. Çocuk cebindeki parayı düşünerek 'tamam dondurma alabilir miyim lütfen?' der.

Kız alelacele dondurmayı birazda asık suratla (uğraştırdın beni tavrıyla) çocuğa verir.

Çocuk tabağındaki dondurmayı bitirdikten sonra borcunu ödemek için kasaya yönelir ve 35 kuruşu öder.

Çocuk dışarıya çıkarken masasından boş dondurma tabağını almak için giden kız tabağın kenarında duran kendisine bahşiş olarak bırakılmış 15 kuruşla göz göze gelir ve içinden naptım ben derken gözleri dolu dolu olur."



Önyargısız bir dünya bizi daha iyi yapar! (:

23 Temmuz 2011 Cumartesi

Hayat zor! Hakkari'de daha zor..

Gündemde olanları okudukça, gördükçe yazma ihtiyacı hissettim derinden..


Hiç Hakkari'ye gittiniz mi bilemem.. Benim gidip görmeye, tanımaya fırsatım oldu olabildiğince fırsat yaratmaya çalıştım. 'Kim gelir ki buralara?' diye bizi düşündüren Süleyman'a teşekkürü borç bilirim:)


Çok iddaalı bir iş yapmak için gittik vesselam.. Barış için köprü kuracaktık.. Önce biraz Hakkari halkından bahsedeyim gözlemlerimin ışığında..


-Öyle bir halk düşünün ki, gece yürürken sizin yabancı olduğunuzu fark edip kalacak yeriniz var mıdır yok mudur diye soran..
-Sadece insan gibi yaşamak isteyen.. Herkesin, tüm azınlıkların, tüm Türkiye halkının insan gibi yaşamasını isteyen,
-Yıllık geliri 5000 TL'yi geçemeyen ve bununla 10 karın doyuran, kısaca aza kanaat eden..
-Ölen oğullarının/ torunlarının/ yeğenlerinin acısını yıllar geçse de içinden atamayan, evlatlarını şehit veren..
-Türkiye'den, Ankara'dan, İstanbul'dan kopmayı kesinlikle istemeyen bununla birlikte sadece insan haklarını isteyen..
-Gerçekten BARIŞ'ı isteyen..
-Ne zaman neden polisten cop yiyeceği hiç belli olmayan..
-'Allah yok peygamber izinde' yazılı karakolda -gözünün üstünde kaş var diye- şiddet uygulanan..




-Öyle bir il düşünün ki, aslında haritada başka yerde olsaymış akın akın turistlerin gideceği, doğa sporları deyince akla Hakkari'nin geleceği..
-Halihazırda kadınların tacize, tecavüze uğramadığı.. Rahatça dolaşılabildiği..
-Düğünler ile misafirliklerin hayatlarının belki de -tek- en güzel süreci olduğu..
-Bunlardan farklı olarak şehrin ortasında panzerler ile yaşanılan..
-Her an biber gazı yeme ihtimaline karşılık limonu nasıl kullanması gerektiğini küçücük yaştaki çocuklara öğreten..
-Medyanın olayları, kişilerini ve ili olduğundan çok ama çok farklı tanıttığı..


Bu sürecin içine ölen çocukları ile, sevgilileri ile, akrabaları ile katılmış olan herkesin acısı aynı, herkesin gözyaşı aynı, herkesin istediği şey de aynı.. Sadece insanların derdi farklı. Hakkari halkının şehit düşen bir asker için de gerilla için de verdiği tepki aynı! Biliyorlar ki, bazıları daha rahat yaşıyor bu ülkede, olan onlar gibi garibanların çocuklarına oluyor..


Kurtuluş savaşında biz birlikte savaştık diyorlar.. Sonra savaş bitti, Türkler Kürtlere, Kürt kimliğine savaş açtı diyorlar..


Etnik kökeninizden dolayı her an cop yeme ihtimaliniz olsaydı nasıl dayanırdınız? Kendi kimliğinizin savaşını vermeye çalışmaz mıydınız?


İnsanlar birilerini beller, duyar, öğrenir, etiketler ve ondan sonra o gruba karşı ayrımcılık yapar. O gruptan daha önce tanışmadığı kişi bile olsa onunla ilgili bir fikri vardır. Bu da önyargıdır. Bunun önü alınmaz, provoke edilirse işte o zaman kişi, kendini birinin yaşama hakkını ihlal ederken bile bulabilir.. Bu da nefret suçundan işlenen bir cinayettir.


Biz hak temelli yaklaşıyorsak, o zaman sorulması gereken en güzel soru: NEDEN? Neden gerilla olup dağa çıkar insan? Neden çocuk yaşta politik bir duruşu olur? Neden diye sordukça cevabını almak mümkün.. Sorunları doğru şekilde çözebilmek de..


Kimse soğukta, karda, mesleğinin zirvesindeyken, hayata yeni atılacakken, umutları varken, yaşıtları sınavlara hazırlanırken -durduk yere- dağa çıkmaz. Türkiye'de yaşayanlar Hakkari'de yaşananların tam olarak ne olduğunu bilmemesi doğal.. Bunu doğal karşılıyorum. Diğer taraftan burada yaşananları, acıları, kayıpları, elde edilemeyen hakları ve bunların nedenlerini öğrenmeye çalışmamasını da benzer şekilde garip buluyorum.


'Demokratik özerklik' öbeğini duyunca galeyana gelinmesini de anlamıyorum. Bugüne kadar yatırım yapmadınız, hak vermediniz, anadilinin bile konuşulmasını istemediniz, işe almadınız, işten çıkarttınız, burs vermediniz, okutmadınız, .. Şimdi bu halk demokratik ve tam bağımsız bir Türkiye için demokratik özerklik istiyor. Nesi kötü? Neden bu celal? 


Bence devletin oynadığı bu oyunda ölen 20 tane genç insan için üzülmeliyiz. Birilerinin 20si için de sevindiği sürecin bir parçası olduğumuz için utanmalıyız. Ben utanıyorum.


“Etnik” ve “Toprak” temelli özerklik anlayışı yerine kültürel farklılıkların özgürce ifade edildiği bölgesel ve yerel bir yapılanmayı savunan bu yapılanma devletin getiremediği huzurlu ortamı demokratik süreçleri bize vaad etmiyor mu sizce de?


Toplumun %50sinin oyunu arkasına almış bir iktidarın 90 yıldır hiç bir iktidarın çözüm odaklı yaklaşmadığı bu ile/ bu halka artık yaklaşması gerektiğini düşünüyorum. İşte o zaman belki Türkler de Kürtlerden, kaybettiği iyi niyeti, misafirperverliği, dostluğu, paylaşmayı, insanca bakmayı öğrenebilir.


İşte o zaman gerçekten demokratik olma yolunda iyi adımlar atmış oluruz.. 


Başka bir dünya mümkün!

17 Şubat 2011 Perşembe

Olacak.. Olacak..

Erkeklerin egemen olduğu bir toplum.. Ve ben erkeklerin egemen olduğu bu toplumda sigara dağıtımı yapan bir firmada işe başladım..


Gelen tepkileri yazmak ihtiyacı hissetmem de doğal olsa gerek:) 


En en enn başından başlıyayım.. Görüşmeye gittiğimde durum vurgulandı.. Kimlerle birlikte çalışıp kimlerin olduğu yerlere gideceğim.. Kış, çamur, kar demeden.. Cezbetti beni, motivasyonumu artırdı.. Bununla beraber bu denli psikolojik baskı yaşayacağımı bilemezdim.. İçine girilmeden bilinmiyor her iş gibi..


Yemek yediğimiz yerdeki garson amca ile geçen muhabbet:
-Ne iş yapıyorsunuz siz?
-Sigara dağıtımı yapıyoruz.
-Hımm, biraz daha kirli ve kötü bir iş seçmeseydin kızım?
-Nesi kötü ki anlamadım?
-Yani işte sigara falan..
-...(Cevap verememek, adamın direkt devam etme hali)
-Yani sen ilerde anne olacaksın, şimdi bunlar günah, ilerde çocuğun alim de olabilir zalim de.. Yani bunları da düşünmen lazım..


O sırada arkadaşım arabadan alacağını alıp gelir ve muhabbet sonlanır biz işe devam üzerinden çıkarız..


Düşündüm.. Adam ilerde çocuğumun kesin olacağını düşünüyor. Anne rollerimde babasının yetiştirebileceği bir  çocuk olmasını düşünmüyor bile.. Tüm günah olan ne varsa çocuğu ben yetiştireceğimden/ doğuracağımdan o zaten benim vebalim zaten.. Biraz daha konuşmuş olsaydık sanırım olay namusa kadar giderdi..:)


Hak temelli çalışmalar yaptığım şu toplumda 'neden' diye sormayı ilke edindim.. Neden bu amca böyle dedi? Çünkü hem toplumsal cinsiyet rolleri kafasında oturmuş, hem de sigara dinen günah.. Ben ikisini bir arada yapıyorum(!) 


Zaten amacım bu amcaları değiştirmek değil, onla konuşabilirdim, tartışabilirdim.. Yapmadım. Çünkü şu anda yapılan çalışmaların neredeyse hiç biri 30 yaş üzerini etkilemek değil belki.. Hele ki özneli konumları.. 


Ama şu aşamada 10-15 yaşının altında olanlar 40lı yaşlarına geldiğinde, Türkiye'de halen daha böyle konular konuşuluyorsa işte o zaman başarımızı sorgulamamız gerekebilir..


Bana da şu anda az biraz sabır gerekir.. 


Her işin kadınlar tarafından yapılabildiğini gösterebileceğimiz dünya için:


Başka bir dünya mümkün!